Halı geri dönüşümü ile ilgili Ar-Ge çalışmalarımız bu yılın son çeyreğinde sonuç verecek
Mehmet Erdemoğlu: TTSİS Yönetim Kurulu Üyesi ve Dinarsu İmalat ve Tic. T.A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi:
Halı geri dönüşümü ile ilgili Ar-Ge çalışmalarımız bu yılın son çeyreğinde sonuç verecek
Birleşmiş Milletler (BM) kaynaklı Trademap istatistiklerine göre, makine halısı ithalatında ABD, Almanya, Japonya, İngiltere ve Irak öne çıkan ülkeler. Türkiye, Japonya dışındaki bu ülkelerle ticaret hacmini artırarak sürdürüyor. Bu beş ülke, dünya makine halısı ithalatının yüzde 44’üne hâkim. Dünya makine halısı ihracatında önde gelen ülkeler ise Türkiye, Çin, Hindistan, Belçika ve İran.
TTSİS Yönetim Kurulu Üyesi ve Dinarsu İmalat ve Tic. T.A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Erdemoğlu, makine halısı üretiminde Türkiye’nin konumunu şöyle değerlendiriyor: “Türkiye makine halısı üretiminde dünyadaki en büyük kapasiteye sahip ve lider pozisyonda. Ülkemiz tek başına pazarın yüzde 26.4’ünü elinde bulunduruyor; hemen ardından gelen Çin ise yüzde 18.4’lük pazar payına sahip. Ayrıca Gaziantep Sanayi Odası’nın verilerine göre ise Gaziantep’ de tuft tekniği de dahil olmak üzere bin 273 halı dokuma tezgahı bulunuyor. Türkiye’nin sahip olduğu yüzde 26.4’lük pazar hakimiyetinin büyük çoğunluğu Gaziantep’te çıkan ürünlerle sağlanıyor. Türk halı sanayisi; global pazarın yöneticisi, teknolojik gerekliliklerin belirleyicisi, yenilikleri ve trendleri belirlemesiyle dünya halı ticaretine yön veren bir pozisyonda yer alıyor.”
Erdemoğlu 2020 Domotex Halı Fuarı’na ilişkin izlenim ve görüşlerini şöyle aktarıyor: “2020 Domotex Fuarı her yıl olduğu gibi bu yıl da yeni koleksiyonlar hazırlama sürecimize ışık tuttu. Hem el halıları, hem makine halıları hem de iplik ve yer döşemelerinde yapılan çalışmalar değerlendirildiğinde, 2020 yılı halı modasında yine ağırlıklı gri zeminli ve griye uyumlu tonlarla renklendirilmiş tasarımların ışıltılı ipliklerle boyut kazandırılarak zenginleştirildiği görülüyor. Yine bu sene sıkça karşımıza çıkan bir diğer trend ise soyut ve çizgili desenler. Canlı renklerin yerini pastel tonlara bıraktığını, dinginliğin ön plana çıktığını gördük. Çağdaş halı desenleriyle geleneksel halıların kombinasyonları da çarpıcıydı. Geleneksel çizgilerin hiçbir zaman demode olmayacağını öngörsek de, özellikle bu yıl eğlenceli desenlerin giderek daha popüler hale geldiğini görüyoruz.
Son zamanlarda tüketici tercihlerine bağlı kalmak için iplik teknik Ar-Ge projelerine önemli yatırımlar yapıldı. Bu kapsamda yapılan soyut çalışmaların çeşitli iplik özellikleri sayesinde halıya farklı bir bakış açısı kazandırılması sağladı. Sürdürülebilir ve geri dönüştürülmüş polyester malzemeler kullanarak karbon ayak izimizi azaltmaya yönelik tutumlu halılara talebin artmasıyla sektörde bu yönde de çalışmaların yapıldığını görüyoruz.
Ülkemiz 2019 yılı halı ihracatının, 2018 yılına göre artışından dolayı 2020 yılı halı ihracatının da ivmelenerek artacağını öngörüyoruz. Tüm bu değerlendirmelerle yeni ürünler oluşturarak, bu artışı desteklemek bizim de firma olarak en önemli hedeflerimizden.”
Mehmet Erdemoğlu, geri dönüşüm ve sıfır atık kavramlarının uzun zamandır üreticiler bazında da ele alındığını, artık zararlı atıkların kaynaklarında dönüştürülmesi, atıkların çevre ile olan temasını azaltacağı için tüm planların bu gerçeğe göre yapılmakta olduğunu ifade ediyor. Erdemoğlu, halı geri dönüşümü konusunda görüşlerini şöyle belirtiyor: “Bizler de bu gerçeği özümsedik ve halı geri dönüşümü konusunda uzun süren Ar-Ge çalışmalarımız, piyasanın gelecek beklentileriyle harmanlanarak 2020 son çeyreğine doğru sonuç vererek hayata geçmiş olacak. Tüm ön hazırlıkları ve satın alımları tamamlanan makineler ile hem kendi tesislerimizdeki petrol türevi atıkları hem de granül pet cipsleri geri dönüşüm yoluyla tekrar cips ve iplik haline getirilerek, makine halısı üretimine dahil edilecek. Bilindiği gibi tekstil üretimine dahil edilen ham maddeler, üretim sırasında çıkan telefler, atıklar petrol türevi olduğu için doğada bozulmadan uzun yıllar varlığını sürdürüyor. Bu süreci de suya, toprağa ve içerisinde barındırdığı canlılara geri dönülmez zararlar vererek tamamlıyor. Biz holding bünyemizdeki tüm üretim tesislerimizden çıkan bu telefleri ve ayrıca pet şişesi kırıklarını tekrardan iplik haline getirerek makine halısına dönüştüreceğiz. Bu yatırımın kendi içinde de birkaç boyutu var:
Birincisi kendi telef ve atık oranımızı minimize ederek değer kaybına sebep olan girdileri tekrar üretime dahil edeceğiz.
İkincisi pet şişesi kırıklarını üretime dahil ederek bu zararlı atıkların doğayla buluşmasını engelleyeceğiz, bunu yaparken de işlevsel bir ürün ortaya çıkaracağız.
Üçüncüsü ise tüm bu ürünlerin ihraç edilecek olmasıdır ki; yatırımın ekonomik etkisi de bu boyutta saklıdır.”